Die Zukunft gehört denen, die an die Schönheit ihrer Träume glauben. – Gelecek, hayallerinin güzelliğine inananlara aittir.
Das Leben ist wie eine Schachtel Pralinen, man weiß nie, was man bekommt. – Hayat, bir çikolata kutusu gibidir, insan ne alacağını hiçbir zaman bilemez.
Jeder hat seine eigene Art, glücklich zu sein. – Herkesin mutlu olmanın kendi yolu vardır.
Alles, was wir brauchen, ist schon in uns. Es ist der Weg, auf dem wir gehen müssen. – İhtiyacımız olan her şey zaten içimizde. Bu, gitmek zorunda olduğumuz yoldur.
Das Leben ist kurz, breche die Regeln, vergib schnell, küsse langsam, liebe wahrhaftig, lache unkontrolliert und bereue nie etwas, was dich glücklich gemacht hat. – Hayat kısadır, kuralları çiğne, hızlıca affet, yavaşça öp, gerçekten sev, kontrolsüzce güler ve seni mutlu eden hiçbir şeyden asla pişman olma.
Wir sind das, was wir wiederholt tun. – Yaptığımız şeylerin tekrarı bizim kimliğimizi belirler.
Jeder Moment ist eine Chance, unser Leben zu verändern. – Her an, hayatımızı değiştirme fırsatıdır.
Glücklich ist, wer seine Träume verwirklichen kann. – Mutlu olan, hayallerini gerçekleştirebilen insandır.
Das Schönste an Erinnerungen ist, dass man sie noch einmal erleben kann. – Hatıralardaki en güzel şey, onları tekrar yaşayabilmektir.
Wer kämpft, kann verlieren. Wer nicht kämpft, hat schon verloren. – Kim savaşırsa kaybedebilir. Kim savaşmazsa zaten kaybetmiştir.