Yetimlere iyilik yapmanın önemi, İslam dininde büyük bir yer tutar. Hem Kur’an ayetleri hem de Hz. Muhammed’in hadisleri, yetimlere karşı merhametli ve şefkatli olmanın faziletlerini vurgular. İslam’da yetimlere yapılan iyilikler, sadece ahlaki bir görev olarak değil, aynı zamanda sosyal adaletin ve toplumsal dayanışmanın bir parçası olarak görülür.
Kur’an’da yetimlere iyilik yapmanın önemine dair birçok ayet bulunmaktadır. Örneğin:
1. “Yoksullara, düşkünlere ve Allah yolunda harcayanlara infak edin. Ve israf etmeyin; çünkü israf edenler şeytanın kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür.” (İsra, 17:26-27)
2. “Yetimlere gelince, onlara zulmetmeyin; dilenen kişiye de azarlamayın.” (Duha, 93:9-10)
3. “Yetimi ezme.” (Mâûn, 107:2)
Bu ayetler, yetimlere karşı adil ve şefkatli davranmanın önemini vurgular ve Müslümanları onların haklarını korumaya teşvik eder.
Hz. Muhammed’in hadislerinde de yetimlere iyilik yapmanın fazileti sıkça vurgulanmıştır. İşte bu konuyla ilgili bazı hadisler:
1. “Ben ve yetimi himaye eden kimse cennette şöyle (yan yana) olacağız.” ve işaret parmağı ile orta parmağını birbirine yaklaştırarak göstermiştir. (Buhari, Edeb 85; Müslim, Zekat 42)
2. “Kim bir yetimin başını okşarsa, okşadığı her saç teli başına karşılık kendisine bir hayır yazılır.” (Tirmizi, Birr 15)
3. “Yetimin malını yiyen kimse, karnını ateşle doldurmuş olur ve kıyamet günü ateşle dolu bir karnla haşrolunur.” (Buhari, Edeb 24; Müslim, Zekat 98)
4. “Yetimlere merhamet etmeyen, onlara iyi davranmayan bizden değildir.” (Buhari, Edeb 24)
Bu hadisler, yetimlere yapılan iyiliklerin sadece dünyevi birer iyilik olmadığını, aynı zamanda ahirette de karşılığını bulacağını ifade eder. Yetimlere merhamet göstermenin, onların malına haksız yere el uzatmamanın ve onları korumanın Müslümanların üzerine düşen sorumluluklar arasında olduğunu belirtir.
Sonuç olarak, İslam’da yetimlere iyilik yapmak, sadece bireysel bir erdem değil, aynı zamanda toplumun huzur ve istikrarı için de önemli bir görevdir. Müslümanlar, yetimlere karşı gösterdikleri şefkat ve merhametle, toplumda adalet ve eşitliği teşvik etmeye çağrılırlar. Bu, hem dünyevi hem de uhrevi bir sorumluluktur ve İslam’ın merkezi değerlerinden birini oluşturur.